Serkan eskiden Melek’e duyduğu heyecanı artık Neslihan’a duyuyordu. Neslihan’da Serkan’ın yoğun ilgisinden hoşnuttu kısa sürede birbirlerine ısınmışlardı.
Serkan Melek’i ihmal etmeye başlamış ve son zamanlar da iyice dikkati bırakmıştı. Bir gün beklenen oldu ve yakalandı kim bilir belki de yakalanmak istiyordu… Melek Neslihan’dan gelen mesajı okudu, önce kavga ettiler, sonra ayrılık… Melek ağlayarak kalktı oturdukları cafeden eskiden olsa peşinden koşardı ama koşmadı Serkan. Yine de içinde bir sızı duydu içi acıyordu birkaç gün sonra görüştüler Melek’e bir daha yapmayacağına söz verdi hatta Melek’in yanında Neslihan’a arayarak olmayacak ben başkasını seviyorum da dedi. Melek’le tekrar araları düzelmişti her şey yine eskisi gibiydi ama Serkan’ın içindeki mikrop durmuyordu, bir gün dayanamadı Neslihan’a mesaj çekti bin bir yalanla affettirdi kendini. İkisiyle de beraberdi yine ve eskisinden çok daha dikkatliydi ama kader karşılaştırdı üçünü alışveriş merkezinde; kıyamet koptu sanki ikisi de terk edip gitti Serkan’ı rezil olmuştu, sevgileri dönmemek üzere gitmişti ama onun duyguları yok olmuştu sanki hiçbir şey hissetmiyordu eve gitti uyudu olanları düşünmedi bile… Artık kabul etmek zorundaydı mikrop etkisini göstermişti ve onunla yaşamayı öğrenmesi gerekiyordu mikrop onu öyle değiştirmişti ki ne aşk acısı çekiyor ne pişmanlık duyabiliyordu, tüm hisleri yok olmuştu sanki.
Maaşı, evi, arabası vardı ve hayatında hiç olmadığı kadar boş vakti. Sık sık dışarıya çıkıyordu yine bir gün alışverişe çıktığında çok güzel bir kız gördü elleri doluydu yardım bahanesiyle yaklaştı kıza, kız ummadığı kadar sertti yardım istemiyordu aslında hafif tebessüm vardı yüzünde, direk gözlerine bakıyordu Serkan’ın ama söyledikleri… Mecbur uzaklaştı yanından kızın ama hiç vazgeçmeye niyeti yoktu. Fark ettirmeden kızı evine kadar takip etti. Ertesi sabah evinin önünde beklemeye başladı kız öğleye doğru çıktı evinden alışveriş yapıyor dükkanlara giriyordu yine bir dükkana girdiği an oda girdi… Tesadüfen karşılaşmış gibi yaptı senaryoyu o kadar güzel yazmıştı ki kız ister istemez kendini Serkan’la muhabbet eder buldu, o gün anladı ilk günkü katı tutumunu kız evliydi, ama Serkan’ın vazgeçmeye niyeti yoktu ısrarla telefonu istedi ama kız ilk defa karşılaşılan bir erkeğe ne kadar güvenilirse o kadar güveniyordu en sonunda kız içinden “arada konuşmanın bir sakıncası olmaz” diyerek Serkan’ında ısrarlarına dayanamayarak telefonunu değil ama mail adresini verdi. O günden sonra nerdeyse her gün konuşmaya başladılar Serkan’la. Kız eşiyle anlaşamıyordu ama başka bir erkekte de mutluluk aramıyordu aslında, Serkan’a arkadaşça yaklaşıyordu. Serkan ise her geçen gün sevdi kızı, kız gerçekten çok iyiydi. Günler geçti kız anlattı Serkan dinledi tamamen arkadaşça yaklaştı Serkan’da… Kızın onu dinleyecek birine ihtiyacı vardı birkaç gün sonra telefonunu da verdi… Bir gün Serkan kızın hiç ummadığı bir anda ondan çok hoşlandığını ve dışarıda buluşmak istediğini söyledi kız “hayır” dedi ama Serkan bir hafta boyunca her gün ısrar etti ve en sonunda kızda yumuşamıştı “tamam” dedi. “Ama ilk ve son olacak” Buluştular Serkan gerçekten kızdan hoşlanmıştı tek amacı hoşça vakit geçirmekti akışına bıraktı her şeyi o gün, kızda öyle önce elleri, sonra dudakları birleşti…
Devam edecek(3 Bölüm)…
05 Ekim 2011
Mikrop-1
En sonunda başarmıştı uzun süredir üzerinde araştırma yaptığı sıvıyı elde etmiş adına “mikrop” demişti.
Ekrem erken yaşta okulunu bitirdikten sonra çalışmalarına devam etmiş genç yaşta profesör ünvanını almıştı. Son 5 yılını ne işe yarayacağını hemen hemen herkesten gizlediği sıvıyı yapmak için harcamış ve en sonunda başarmıştı.
Ekrem uzun süredir insan duygularının değişkenliği üzerine deneyler yapıyordu. Farklı kesimlerden farklı ilişkileri incelemiş ve hepsi onu farklı bir yöne çekmişti… Bu karmaşık sonuçları bir araya getirip bir sonuç elde etmeye uzun süre harcamış ama başaramamıştı. En sonunda karar vermiş ve insanları tek bir duygu ile yaşatacak, değişkenlikleri engelleyici bir sıvı yapma hazırlığına girişmişti. Çok çalışmış, gecelerce uyumamış ve en sonunda istediği sıvıyı elde etmişti. Yaptığı mikrop insan genindeki bağlılığı öldürüyordu; ayrılık, barışma gibi çözemediği duygu karmaşasını bu sıvıyla çözecekti. Mikrobu verdiği kişi istese de kimseye bağlanamayacaktı, mikrop bağlılık genini bir daha geriye dönüşü olmayacak şekilde yok ediyordu.
Birçok bilim adamı bu konu üzerinde çalışıyordu, kamuoyuna şu an açıklayamazdı hem sonuçlarını bilmiyordu hem de diğerleri kaldığı yerden devam ederek hızla önüne geçebilirdi. Her şeyi gizlilik içinde sürdürmesi gerekiyordu. Mikrobu sadece güvendiği birkaç arkadaşı ile paylaştı, paylaşmak zorundaydı çünkü ona bir denek lazımdı ve bu deneği tek başına bulması neredeyse imkansızdı. Mikrop öyle kolay kabul edilecek bir şey değildi biliyordu; kolaylaştırmak istedi, deneğine bir ev bir araba ve bir yazlık verecekti ve ömrü boyunda çalışmadan belli bir maaş bağlayacaktı. Çok cazip ama bir o kadar da soru işaretleriyle dolu bir teklif. En sonunda aranan denek bulundu adı Serkan’dı. Profesör uzun uzun anlattı her şeyi ve en son bir cümleyle özetledi “mikrobun panzehiri yok, yani damarlarına sıvıyı verdikten sonra bir dönüşü olmayacak ve tam olarak da ne olacağını ben dahil kimse bilemez.”
Serkan işletme mezunuydu çok uzun zaman iş aramış ama bulamamıştı, sevdiği bir kız vardı evlenmeyi düşünüyorlardı ama elde avuçta hiçbir şey yoktu… Ona ilk mikroptan bahsedildiğinde irkilmişti sonra ne kadar kötü olabilir diye düşündü ilk defa onda denenecekti belki de vücudu bu mikrobu anında yok edecekti anlaşma çok açıktı ne olursa olsun ev araba yazlık onundu sonunda karar verdi.
Beklenen gün gelmişti Serkan laboratuvara gitti her şey iki dakika sürdü, artık mikrop damarlarındaydı…
Eve gitti hiçbir değişiklik yok gibiydi, “ne güzel” dedi “artık evim arabam, yazlığım maaşım her şeyim var ve de mikrop çoktan öldü galiba.” Yapacağı şey çok basitti her hafta laboratuvara gidecek ve o hafta yaşadıklarını kamera karşısında anlatacaktı. Uyudu… Sabah kalktığında her zaman yaptığı gibi sevgilisinin resmini öperek güne başladı onu çok ama çok seviyordu o yanında olsun olmasın hiç bir kızı gözü görmezdi. Adı Melek’ti sevgilisinin aynı ismi gibi melek gibi bir kızdı. O gün sevgilisiyle buluşacaktı geç kalmamalıydı yataktan kalktı tıraşını oldu en güzel kıyafetlerini giyip evden çıktı. Otobüsle gidecekti şansı vardı durağa geldiği gibi otobüste geldi “ne güzel bir gün” dedi içinden. Otobüse bindi bir taraftan müzik dinliyor, bir taraftan dışarıyı seyrediyordu bir sonraki durakta yanına bir kız oturdu kıza gayri ihtiyari baktı ve çekemedi gözünü öyle güzel öyle tatlıydı ki… Serkan birkaç dakika sonra kızla göz göze geldi kız gülümsedi hafifçe, Serkan’da ona gülümsedi neden böyle bir şey yaptığını hiç bilmiyordu yoksa inanmadığı mikrop etkisini göstermeye mi başlamıştı…
Sevgilisiyle buluştu her buluştuğunda deli gibi atan kalbi o gün sakindi her buluştuğunda sarılıp defalarca öptüğü sevgilisini o gün zorla birkaç kez öptü aklı hala otobüsteydi... Kızların hisleri kuvvetlidir, sevgilisi anladı Serkan’daki değişikliği ama bir neden yoktu sonuçta her insanda olur ya öyle zamanlar o tür bir şeydir dedi kendi kendine nasıl olsa zamanla geçer. Ayrıldılar ertesi sabah ayakları yine aynı saatte aynı otobüse götürdü onu tam beklediği gibi kızda aynı duraktan bindi o gün tanıştı kızla adı Neslihan’dı…
Devam edecek...
Ekrem erken yaşta okulunu bitirdikten sonra çalışmalarına devam etmiş genç yaşta profesör ünvanını almıştı. Son 5 yılını ne işe yarayacağını hemen hemen herkesten gizlediği sıvıyı yapmak için harcamış ve en sonunda başarmıştı.
Ekrem uzun süredir insan duygularının değişkenliği üzerine deneyler yapıyordu. Farklı kesimlerden farklı ilişkileri incelemiş ve hepsi onu farklı bir yöne çekmişti… Bu karmaşık sonuçları bir araya getirip bir sonuç elde etmeye uzun süre harcamış ama başaramamıştı. En sonunda karar vermiş ve insanları tek bir duygu ile yaşatacak, değişkenlikleri engelleyici bir sıvı yapma hazırlığına girişmişti. Çok çalışmış, gecelerce uyumamış ve en sonunda istediği sıvıyı elde etmişti. Yaptığı mikrop insan genindeki bağlılığı öldürüyordu; ayrılık, barışma gibi çözemediği duygu karmaşasını bu sıvıyla çözecekti. Mikrobu verdiği kişi istese de kimseye bağlanamayacaktı, mikrop bağlılık genini bir daha geriye dönüşü olmayacak şekilde yok ediyordu.
Birçok bilim adamı bu konu üzerinde çalışıyordu, kamuoyuna şu an açıklayamazdı hem sonuçlarını bilmiyordu hem de diğerleri kaldığı yerden devam ederek hızla önüne geçebilirdi. Her şeyi gizlilik içinde sürdürmesi gerekiyordu. Mikrobu sadece güvendiği birkaç arkadaşı ile paylaştı, paylaşmak zorundaydı çünkü ona bir denek lazımdı ve bu deneği tek başına bulması neredeyse imkansızdı. Mikrop öyle kolay kabul edilecek bir şey değildi biliyordu; kolaylaştırmak istedi, deneğine bir ev bir araba ve bir yazlık verecekti ve ömrü boyunda çalışmadan belli bir maaş bağlayacaktı. Çok cazip ama bir o kadar da soru işaretleriyle dolu bir teklif. En sonunda aranan denek bulundu adı Serkan’dı. Profesör uzun uzun anlattı her şeyi ve en son bir cümleyle özetledi “mikrobun panzehiri yok, yani damarlarına sıvıyı verdikten sonra bir dönüşü olmayacak ve tam olarak da ne olacağını ben dahil kimse bilemez.”
Serkan işletme mezunuydu çok uzun zaman iş aramış ama bulamamıştı, sevdiği bir kız vardı evlenmeyi düşünüyorlardı ama elde avuçta hiçbir şey yoktu… Ona ilk mikroptan bahsedildiğinde irkilmişti sonra ne kadar kötü olabilir diye düşündü ilk defa onda denenecekti belki de vücudu bu mikrobu anında yok edecekti anlaşma çok açıktı ne olursa olsun ev araba yazlık onundu sonunda karar verdi.
Beklenen gün gelmişti Serkan laboratuvara gitti her şey iki dakika sürdü, artık mikrop damarlarındaydı…
Eve gitti hiçbir değişiklik yok gibiydi, “ne güzel” dedi “artık evim arabam, yazlığım maaşım her şeyim var ve de mikrop çoktan öldü galiba.” Yapacağı şey çok basitti her hafta laboratuvara gidecek ve o hafta yaşadıklarını kamera karşısında anlatacaktı. Uyudu… Sabah kalktığında her zaman yaptığı gibi sevgilisinin resmini öperek güne başladı onu çok ama çok seviyordu o yanında olsun olmasın hiç bir kızı gözü görmezdi. Adı Melek’ti sevgilisinin aynı ismi gibi melek gibi bir kızdı. O gün sevgilisiyle buluşacaktı geç kalmamalıydı yataktan kalktı tıraşını oldu en güzel kıyafetlerini giyip evden çıktı. Otobüsle gidecekti şansı vardı durağa geldiği gibi otobüste geldi “ne güzel bir gün” dedi içinden. Otobüse bindi bir taraftan müzik dinliyor, bir taraftan dışarıyı seyrediyordu bir sonraki durakta yanına bir kız oturdu kıza gayri ihtiyari baktı ve çekemedi gözünü öyle güzel öyle tatlıydı ki… Serkan birkaç dakika sonra kızla göz göze geldi kız gülümsedi hafifçe, Serkan’da ona gülümsedi neden böyle bir şey yaptığını hiç bilmiyordu yoksa inanmadığı mikrop etkisini göstermeye mi başlamıştı…
Sevgilisiyle buluştu her buluştuğunda deli gibi atan kalbi o gün sakindi her buluştuğunda sarılıp defalarca öptüğü sevgilisini o gün zorla birkaç kez öptü aklı hala otobüsteydi... Kızların hisleri kuvvetlidir, sevgilisi anladı Serkan’daki değişikliği ama bir neden yoktu sonuçta her insanda olur ya öyle zamanlar o tür bir şeydir dedi kendi kendine nasıl olsa zamanla geçer. Ayrıldılar ertesi sabah ayakları yine aynı saatte aynı otobüse götürdü onu tam beklediği gibi kızda aynı duraktan bindi o gün tanıştı kızla adı Neslihan’dı…
Devam edecek...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)