18 Haziran 2010

Ayrılık Sonrası...

Büyük aşk bitti, ayrıldınız. Terk ettiniz ya da terk edildiniz. Ya anlaşamadınız ya da severek ayrıldınız. Nasıl biterse bitsin bir sızı var kalbinizde ne yapsanız, nereye gitseniz hep sizinle… İçinizdeki sızı bazen esir alıyor ağlıyor ağlıyorsunuz bazen de ağlamamak için zor tutuyorsunuz…Dilinizde hep aynı şarkı:
Sanki gönlüm boş yere yanmış külleri savrulmuş
Bıraktığın acılar öyle böyle değil çifte kavrulmuş…
İster “arkadaş kalacağız” deyip ayrılın ister düşmanca “bir daha asla seni görmek istemiyorum” diyerek… Sonuçta ona duyacağınız kin veya öfke geçici olacak ve sevgi kazanacak yine o acıyı duyacaksınız. Siz aynı şarkıyı dinlemeye devam edin:
Gönül ağlar belki karalar bağlar bundan kime ne
Dengeyi yine kendisi sağlar bakar olana bitene…
Evet gönül ağlasın, karalarda bağlasın ama kimse bilmesin o bile… Acılar paylaşıldıkça azalır derler hiç tavsiye etmem size gereken bir mp3 ve zaman… Ben bunların dışında bir şey denemiştim gençken:
Üniversitedeyim çok hoşlandığım bir kız vardı, devamlı peşindeyim gündüz kantindeyim akşam gittiği cafe de… Kız fark ediyor biliyorum ama ne olumlu olumsuz bir tutum içinde kız birinci sınıf bense üçüncü sınıf ortak arkadaşımızda yok en sonunda konuşmadan vazgeçtim kızdan… Kantinde oturuyoruz arkadaşlarla moralim bozuk o ara etrafıma da bakmıyor, çayımla savaşıyorum…Arkadaş karşıdaki kız sana bakıyor demesiyle kafamı kaldırdım karşımda renkli gözlü incecik dünya güzeli bir kız ilk başta dalga geçiyorlar dedim önemsemedim…Birkaç gün sonra aynı kızı yine arkadaşlar fark etti “bu kızın devamlı gözü sende hoşlandı herhalde” dediler. O gün ilk defa alıcı gözüyle baktım kıza gerçektende bakıyordu… Kafam karışıktı o ara kendimi yeni bir ilişkiye hazır hissetmiyordum birkaç hafta böyle gitti. Arkadaşım ortak arkadaşlar vasıtasıyla kızın sınıfını, adını öğrenmişler hatta geçmişini bile… Kız ikinci öğretimdi adı Nergis’ti. Nergis’in dersler akşamleyindi gündüzleri sadece benim için geliyordu. Ben gündüz derse girip çıkıyor, kız hep orada bekliyordu… Ama benim kız hakkında olumsuz birkaç cümlede duymuştum: Benden önce birçok kişi ile çıkmış, tek başına evde kalıyormuş ve de çapkınmış… Ben çapkın kelimesini bir bayana yakıştıramadığım için kızdan uzak durmaya karar verdim. Çok güzeldi gerçekten her şeyi ile ama üzülmek istemiyordum artık, hayat güzelliğin mutluluk getirmediğini öğretmişti bana… Kantine gitmekten vazgeçtim onu nerde görsem kaçıyordum kız anladı tabi bir süre sonra oda gündüzleri gelmekten vazgeçti. Gelmeyince bir boşluk hissettim hiç konuşmamıştık ama ona alıştığımı anladım bakışlarını, o güzel gülümsemesin özlemiştim. İki gün görmeden dayanabildim sonucu ne olursa olsun konuşacağım dedim. Bu sefer ben onun dersi varken geceleyin kantine gittim oradaydı beni görünce güldü gülmek bir kıza bu kadar yakışabilirdi… Birkaç ders yaptılar kantinde bu sefer ben bekledim dersleri bitti çıktı bende peşinden tabi konuştuk adımı, sınıfımı biliyordu erkeklik gururum okşandı, o kadar güzel bir kız tarafından beğenilmek araştırılmak çok güzel bir şeydi. Günler günleri kovaladı… Her şeyi unutuyordum onunlayken sadece neşe ve mutluluk… Bir süre sonra beraber kalmaya başladık 1 ay hiçbir şey görmedi gözüm ondan başka 24 saatimiz beraber geçiyordu hiç ayrılmıyorduk. Bana onunla ilgili çapkın olduğunu çevresinin çok olduğunu ilişkilerin uzun sürmediğini söylenmişti. Bir ay hep hata yapmasını bekledim eski sevgililerin onu arayacağını benimleyken başkalarına bakacağını gibi sabit düşünceler oluşturmuşlardı bende hiçbiri olmadı. Onunla sevginin gücünü anladım çok sevmiştik birbirimizi hiç anlattıkları gibi bir kız değildi, ne telefonu çaldı ne de kafasını ben yanındayken kaldırdı… O günleri düşündükçe hala duygulanırım nerdeyse hiçbir erkekle konuşmayan ve nereye gitsek sadece önüne bakan, benden başka kimseyi görmeyen bir kız… Bir süre sonra artık evlilikten konuşmaya başlamıştık ki eski sevgisinin amansız bir hastalığa yakalandığını öğrendi çocuk onu çok seviyordu ve yanında olmasını istiyordu onun kocaman bir yüreği vardı dayanamadı onun yanında olmalıyım dedi onu bu dönem yalnız bırakamam, “gidersen ben bir daha olmam hayatında dedim hiçbir şey eskisi gibi olmayacak biliyorsun”. Gitti yüreğimi de yanına alıp gitti…. Dünya başıma yıkıldı vicdanı sevgisini yenmişti,ayrıldık.O günden sonra hiç konuşmadık onu her gördüğümde nefes almakta zorlandım, yüzüm rengini kaybetti…
1 ay gözüm hiçbir şey görmedi sonra arkadaşlarımın yardımıyla hayat döndüm “çivi çiviyi söker, yeni bir aşk her şeyi unutturur sana her şeyi” Acılarım o kadar büyüktü ki denemeye karar verdim karşıma çıkan ilk kızla çıkmaya başladım ne onun kadar güzeldi ne tipimdi… Kararlıydım artık kimseye bağlanmayacaktım bir süre onunla olacak her şeyi unutacaktım ne bağlanmak nede bağlanılmak istiyordum, çıkıyorduk ama arada hep bir mesafe vardı… Zaman geçti ve önce Nergis’i artık gördüğümde kalbimin eskisi gibi hızla çarpmadığını fark ettim ve yeni sevgilimle aramıza koyduğum mesafenin kendiliğinden yok olduğunu… Artık elini tutmaktan ve onu öpmekten hoşlandığımı fark ettim zorumluluktan çıkmıştı artık bunları yapmak oda bendeki değişikliği fark etmiş bağlanmıştı, her şey o kadar güzeldiki çivi çiviyi sökmüştü…
Konumuza dönersek her zaman çivi çiviyi sökmez iyi düşünmek gerekir, düşünmeli ve ruhumuz nasıl huzur bulacaksa o şekilde hareket etmeliyiz. Şimdi olsa kendime daha fazla vakit ayırıp onu unutmadan yeni bir ilişkiye başlamazdım, kızgınlıkla ya da anlık duygularla hareket edip daha büyük üzüntülere sebep olabiliriz… Tabi benim gibi olumlu da sonuçlanabilir aşkta mantık olmaz ama hızlı hareket etmeden düşenerek yapacaklarımıza karar vermeli kararımızdan emin olduktan sonra eyleme geçmeliyiz.

Hiç yorum yok: