Bazen bir yerde, biriyle tanışırsınız okulda, yolda, yaptığınız bir gezide….Gözleriniz kenetlenir ortada bir elektrik vardır ama dile gelmez bir türlü; konuşursunuz konuşursunuz...Bu konuşmanız ilk ve son olur yada en iyi ihtimal bir gün daha... İçiniz ısınmıştır sımsıcak olmuşunuzdur; dışarıya atarsınız kendinizi ne soğuğu nede dışarıdaki kalabalığı hissedersiniz. Dışarıya çıkarsınız belki yüreğiniz serinler diye, ama daha ısıtır içinizi… Sadece 2-3 saatti dersiniz, kandırmaya çalışırsınız beyninizi belki de kandırırsınız ama kalbiniz hala sıcaktır ve yakmaya başlamıştır artık… Kalbiniz yoktur artık onunla kalmıştır, o kalbinizin yerine daha önceden hiç hissetmediğiniz bir sıcaklık bırakmıştır. Gözleri gelir aklınıza, gözleriniz dolar mutlusunuzdur hem de çok ama gözlerinizden yaşlar dökülür ne garip mutluluktan ağlamak sizin için…Kalbiniz coşar, mutluluğunuz artar ama siz ağlar ağlarsınız… İçinize bir umut bırakmıştır, belki dersiniz yine karşılaşırız yine konuşuruz... Hayaller kurarsınız hayali bile güzeldir ya gerçek olsa… Uyumak istersiniz ama kalbiniz izin vermez. Sizde ne telefonu vardır ne adresi, keşke dersiniz… O kadar mutlusunuzdur o kadar enerji dolusunuzdur ki yerini bilseniz ,1 günlük yolda olsa koşar gidersiniz. Zorla birkaç saat uyursunuz sabah geçeceğini zannetmiştiniz ama içiniz daha da sıcak… Gününüz harika geçer içinizdeki sıcaklık size sonsuz mutluluk vermektedir.Arkadaşlarınız fark eder enerjinizi mutluluğunuzu, ama anlatmak istemezsiniz sizi kimsenin anlamayacağınızı düşünürsünüz deli bir aşktır sizinkisi… Zaman hızla geçer, 1 hafta; içiniz ilk gördüğünüz kadar sıcaktır. 1 ay; yavaş yavaş günlük hayatın işlerine kaptırırsınız kendinizi içinizdedir ama eskisi kadar sıcak değil. 6 ay; bazen aklınıza gelir gülümsersiniz ama sadece gülümsemek birkaç günde bir… 1 sene; umudunuz bitmiştir güzeldi geçti gitti dersiniz ilk günkü heyecanınızı unutmuşunuzdur onu eskilerin içine atarsınız… Bir gün ummadığınız bir anda karşınıza çıkar ansızın, uyumamışınızdır saçınız başınız berbattır kilo almışınız bir senede bayağı değişmişiniz…. Ama o gördüğünüzden de güzel sizdeki onca değişikliğe rağmen sadece birkaç saate rağmen uzaktan tanır sizi ikinizin de acelesi vardır ama zaman yaratırsınız güveniniz bir anda gider merhaba der kekelersiniz içinizdekilerin hiç boş olmadığını karşılıksız olmadığını o gün anlarsınız. Konuşursunuz gözleri ateşten de sıcaktır size baktıkça erirsiniz onun yerinin herkezden farklı olduğunu anlarsınız… Siz gelip geçti sanmıştınız, ama kalbiniz duracak gibi ayrılırsınız… Cesaret edemediniz alamadınız yine ne numarasını ne adresini… Size bıraktığı tek şey geçen seferden daha büyük bir sıcaklık ne olursa olsun dersiniz, bu duyguyu yaşattığın için içimi böylesine ısıttığın için sana çok teşekkür ederim. Seni böyle sevmekte güzel senin için gözyaşı dökmekte…Onun hayaliyle uyursunuz ona sarılmak onu öpmek ona sarılıp uyumak aşkın tüm masumiyetini anlarsınız… Gökyüzüne bakarak uyursunuz gökteki en parlak yıldıza onun ismini vererek emin olunki oda aynı yıldızı tuttu ve oda sizin hayalinizle uyudu…
14 Ekim 2008
Hiç Bitmeyen Aşklar…
10 Ekim 2008
Senden Uzakta
Bir haftalık tatilim ne çabuk geçti. Yine buradayım hapishanemde, günümü doldurup sana kavuşmayı bekliyorum.burada senden uzakta bu kalabalığın içinde öylesine yalnızım ki…. Yalnızım çünkü burada beni senin gibi anlayacak bir tek kişi yok.
Canım,burada herkez benim neşeli halimi görüyor. Ama ben herkezden ayrı odama çekildiğimde, maskemi çıkartıp ağlıyor ağlıyorum. Erkekler ağlamazdı bana öyle öğretilmişti ama senden uzak olmak, o gül yüzünü görememek, pamuk ellerini tutamamak beni öylesine üzüyor ki anlatamam.
Bebişim ben senden önce aşka inanmazdım. Çünkü böyle bir duyguyu hiç yaşamamıştım. Ama sen bana aşkı öğrettin. Son bir yıldır öylesine seninle doluyum ki senden başka hiç bir kızı düşünemiyorum bile. Canım, benim kalbim tek kişilik ve o tek kişi ölene kadar sen olacaksın.(2002’de yazdığım bir mektup)
06 Ekim 2008
Hayvancıklar
Zavallı hayvanları neden böyle kötü işlere alet ederler ki siz hiç yere çöp atan eşek gördünüz mü? Ne güzel hayvanlardır onlar Murat KEKİLLİ dünyanın en güzel gözleri eşeklerdedir diyerek değerlerini vermiş. Biz insanlar arasında hep kötü şeyler hayvan adlarıyle anılır… Birisi kaba bir hareket yaptığında höst deve deriz kaba bir deve görmüş gibi yada saçma sapan işleri yapanlara öküz müsün oğlum deriz öküzler sorunsuz otlanan yiyeceğini yiyen kızdırmazsan çokta sakin hayvanlardır. Bence hayvancıkları böyle kötü kelimelerde kullanmayalım toplumdan kişiler seçerim mesela kaba saba hayvan adlarıyla anlattıklarımız onların adlarıyla anlatalım o isimleride normalde koymayı yasaklayalım mesela çok kaba birimi ferit o ismi koymayı yasaklayalım artık birisi kaba bir şey yaptı mı höst feritmisin diyelim yada birisi sınırı mı aştı hoşt köpek yerine hoşt Gökhan diyelim … Bide bu hayvancıkların seslerinden kötü yorumlar yapanlar vardır. Akşam ve yatsı ezanı arasında köpek ulursa o civarda biri ölür. Gece vakitsiz horoz öterse savaş çıkar. Tavşan, tilki ve kara kedi yolu keserse, uğursuzluk gelir. Kara karga kimin evinde öterse, o haneden cenaze çıkar. Baykuş kimin evinde öterse o haneden cenaze çıkar. Baykuş kimin evinde öterse o haneye ya bela gelir, ya da ölüm. Kurbağalar sesini yükseltirse yağmur yağar.ah zavallı hayvancıklar bu kadar suçsuz olupta hep olumsuzluklara bağlanan zavallı hayvanlar.. Neler yaparız bu hayvanlara köpeğin ulumasını önlemek için köpek kovalanır, taşlanır, önüne ekmek doğranır, ‘başını ye’ denir. Baykuş da sesinin ve yüzünün sevimsizliği, yıkıntılarda ve terkedilmiş yerlerde yuva yapması bir ölüm kuşu olarak bilinmesinin temelinde yatan nedenlerdendir. Baykuşun da tıpkı köpek gibi salt ötmesi ile değil, aynı zamanda ötüş biçimi, ötme zamanı, konduğu ve öttüğü yerle de ölüm habercisi olduğuna inanılmaktadır.
Kısaca hayvancıkları rahat bırakalım güzel kelimelerede devam edelim aslan gibisin koçum benim gibi hoşçakalın.
Not. Burada kullanılan isimler mizah adına kullanılmıştır kesinlikle yanlış anlama olmasın.