Bir
dilek tuttum yürekten
Tanrı
seni soktu yüreğime
İkisine
birden kavuştum
Mutluluk
doldu gönlüm
Yayla pınarları
gibi durulaştım…
İrfan TÜRKOĞUZ
Delikanlı ile kızın ilk buluşmalarıydı, çalıştıkları işyerine yakın bir
cafeye gittiler. Delikanlı, sevgilisinin o al yanaklarını öpmek, sarılmak
istiyordu çok seviyordu onu ama sevgilisi ona hep “No” diyordu o kadar tatlı
bir No’ydu ki bu… O günden sonra isimleri “Yes” ile “No” oldu…
Yes’in her şey üstüne geliyor, kötü günler
geçiriyor, içi durmadan sıkılıyordu… Yine bu kötü günlerin birinde No aynı
işyerinde işe başladı. O ilk gün Yes ile No bir an göz göze gelmişler ve sonra
işlerine devam etmişlerdi. Hiçbir şey hissetmemişti Yes o gün, ne olumlu ne olumsuz;
hissedecek durumu da yoktu zaten…
Zaman
geçti aynı işyerindeydiler ama iş dışında nerdeyse hiç konuşmuyorlardı, Yes’in
kafası karışık No’sa kendi halinde, biraz içe kapanık…
Hiç
olmayacak bir zamanda, hiç olmayacak bir yerde bir anda No’dan hoşlandı Yes. Yavaş
yavaş daha fazla yanına gitmeye başladı ve zamanla koyulaştı sohbet… Yes bir
gün dayanamadı içinde ne varsa söyledi, anlattı saf duygularını No’ya… No
dinledi dinledi ve kabul etti Yes’in sevgisini. İş dışında da görüşmeye
başladılar. Yes için No ile geçirilen
her saniye öyle güzeldi ki artık… Yes bağlandı No’ya, o zamana kadar hiçbir
kıza bağlanmadığı kadar çok… Yes ile No’nun bir gün elleri kavuştu başka bir
günse dudakları. Günler günleri kovaladı Yes her geçen gün daha da çok sevdi
No’yu. No’sa?
No’nun
engelleri vardı her zaman görüşemiyorlardı, ilk başta bunu kabul etmek zor
geldi Yes’e ama onu o kadar çok seviyordu ki zamanla kabullendi, başka çaresi de
yoktu zaten ya kabullenecekti ya da ayrılılık; ayrılık Yes için ölümle birdi. Yes
durmadan No’yu görmek, onun sesini duymak istiyordu, çevresinde birçok kız
vardı ondan hoşlanan, ama onları
görmüyordu bile o sadece No ile mutluydu, biliyordu ondan başkası haramdı.
Yes’in bu sevgisine karşılık No doğru dürüst aramıyor, görüşmeye fırsat
yaratmak şöyle dursun olan fırsatları bile kullanmıyordu…
Seven
kalp kırılgan olur, bir taraf seviyorsa bir de… Kırıldı Yes, içine sıcak bir
şey aktı sanki yaktı geçti… Aşktan kör olan gözleri gerçeklerle yüz yüzeydi artık… Düşündü
uzun uzun düşündü aşk bu muydu? No’yu hayatının merkezine koymuştu, hayatta hiç kimsenin sevemeyeceği kadar çok
sevmişti onu, No’nun isteyip de yapamayacağı tek bir şey yoktu… No’sa? Düşündü
düşündü, uykusuz geceler…
Seversin
dünyayı doludizgin
Ama bunun farkında değildir
Ayrılmak istemezsin dünyadan
Ama o senden ayrılacak
Yani sen elmayı seviyorsun diye
Elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahir’i Zühre sevmeseydi artık
Yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?
Nazım HİKMET
Ayrıldılar… Yes No’ya binlerce kez seni
seviyorum demesine rağmen ilk başlarda bir şey yoktu sanki, hissizdi… Düşünmek
istemiyordu No’yu kendi kendine teselli veriyor “seni sevmeyen birini düşünme”
diyordu. Kafası dağılır umuduyla “çalışayım” dedi. Belgelerini açtı çalışacağı
dosyayı arıyordu ve orada bir dosya gördü; “No”. Arkadaşlarının telefonlarını
yazdığı o dosya… “Sen “No” dun ben “Yes” dedi, gözleri doldu, içi burkuldu
erkekler ağlamazdı ona öyle öğretilmişti ama… Hiç durmayacak gibi ağlamaya
başladı onu öyle çok seviyordu ki ne kadar kendini teselli etmeye çalışsa da boştu.
Saatler saatleri kovaladı ve birden gülümsedi Yes, No ile ilk buluşmaları geldi
aklına, işyerine yakın bir cafeye gitmişlerdi. Yes No’nun o al yanaklarını
öpmek sarılmak istiyordu ama sevgilisi hep “No” diyordu o kadar tatlı bir
No’yduki bu…O zaman demişti sevgilisi ilk “sen Yes’sin ben No” O şarkıdaki gibi
“isyan” diye bağırmak istedi.
Benim
bu derdim
Ne
yağan yağmurda
Ne
yalancı sonbaharda
Ne
bomboş sokaklarda
Kırılmış her yanım
Kaybolur zaman saçlarında
Gözlerim sokaklarda
Sebebi isyan aşkım
İçim
yanar, içim kanar da
İsyan!
Geriye
bir avuç yalan
Beni
bu derde sen attın da,
Gittin
ya kafam hep duman
Halil Sezai PARACIKOĞLU
İsyan etmedi, Yes biliyordu No
hep içinde olacaktı… Beraber geçirdikleri güzel günlerini düşündü, o günden
sonra da hep güzel anıları hatırladı ve No hayatının en özel kadını olarak ölene
kadar onunla kaldı.